OÇİDEP (Otistik Çocuklar İçin Davranışsal Eğitim Programı)
OÇİDEP (Otistik Çocuklar İçin Davranışsal Eğitimi Dr. Lovaas tarafından UDA (Uygulamalı Davranış Analizi) temelinde geliştirilmiştir. Yaklaşık elli yıllık uygulama deneyimi ve ayrıntılı yazılı kaynakları ile bilimsel dayanağı en fazla olan programlardan biridir.
EYDE, Uygulamalı davranış analizi (UDA) ilkeleri temelinde geliştirilmiş olan Erken Yoğun Davranışsal Eğitim (EYDE), OSB tanılı bireylerin eğitimlerinde kullanılan bilimsel dayanaklı bir uygulamadır.
OÇİDEP PROGRAMI
Program her çocuk için bir koordinatör, bir danışman ve iki eğitmen aracılığıyla uygulanır. Eğitmenlerin çocuklarla yürüttükleri bire-bir OÇİDEP çalışmaları, danışmanlar tarafından haftalık olarak izlenir ve yönlendirilir. Ayrıca koordinatör danışmanlarıyla yaptığı haftalık koordinasyon toplantılarıyla ve aylık eğitim ziyaretleriyle her çocuğun programını yakından takip eder. EYDE (Erken ve Yoğun Davranışsal Eğitim):
EYDE, UDA (Uygulamalı Davranış Analizi) ilkelerine dayalı çeşitli öğretim tekniklerinin sistematik kullanımıyla otistik özellikler gösteren çocuklara çeşitli beceriler kazandırmak amacıyla Lovaas tarafından geliştirilmiş, bilimsel dayanaklı bir uygulamadır.
UDA ile ilgili daha fazla bilgi için bakınız:
UDA (Uygulamalı Davranış Analizi)
ABA (Applied Behavior Analysis)
EYDE ile ilgili daha fazla bilgi için bakınız:
EIBI (Early and Intensive Behavioral Intervention)
OÇİDEP (Otistik Çocuklar İçin Davranışsal Eğitim Programı):
OÇİDEP, Lovaas Programına dayalı olarak ve WEAP (Wisconsin Early Autism Project) gözlemleri sonucunda geliştirilmiş, 2006 yılından bu yana sınırlı sayıda çocukla Türkiye’de yürütülmekte olan bir EYDE programıdır.
Dünyadaki veTürkiye'deki Durum:
EYDE uygulamaları başta ABD olmak üzere pek çok ülkede uzun yıllardır yürütülmekte olup, bu uygulamaların otizm tanılı çocuklar üzerinde yarattığı etkilere ilişkin çok sayıda deneysel araştırma bulgusu mevcuttur. Öte yandan, Türkiye’de bu tür uygulamaların alanyazında önerildiği biçimde sistematik olarak yürütülmesi çalışmaları ancak son yıllarda başlamıştır.
OÇİDEP bu konuda öncü bir programdır ve programa katılan ilk çocuklar üzerinde gözlenen etkilerin, alanyazın bulgularıyla uyumlu olduğu düşünülmektedir.
ERKEN YOĞUN DAVRANIŞSAL EĞİTİM PROGRAMI VE PROGRAM İÇERİĞİ
Uygulamalı davranış analizi (UDA), otizm spektrum bozukluğu olan pek çok çocukta önemli gelişmeler sağladığı pek çok araştırma bulgusuyla desteklenmiş bilimsel dayanaklı bir yaklaşımdır. Eğitim ortamlarında, UDA ilkelerine dayalı olarak geliştirilmiş çeşitli yöntemlerle (ayrık denemeli öğretim, fırsat öğretimi, etkinlik çizelgeleriyle öğretim, yanlışsız öğretim vb.) öğretim yapılmaktadır. Bu davranışsal uygulamaların en bilinenlerinden biri Ivar Lovaas (1981, 2003) tarafından geliştirilmiş olan erken yoğun davranışsal uygulamadır (EYDE) (EIBI-Early Intensive Behavioral Intervention). EYDE programlarıyla otizm spektrum bozukluğu tanılı pek çok çocukta çok önemli gelişmeler sağlanmaktadır. Ayrıca bazı çocukların otizm belirtilerinin şiddetinde azalma olmakta, bazılarıysa otizm tanı ölçütlerinden kurtulmaktadır. Bunların dışında, erken yoğun davranışsal uygulamaya katılan çocukların, kaynaştırma ortamlarında eğitim almaya başladıkları da bildirilmektedir. (Lovaas, 2003; Virues-Ortega ve Rodriquez, 2013). EYDE programları son yıllarda, oyun temelli-EYDE olarak sürdürülmektedir. Ayrıca, gelişimsel yaklaşım ve uygulamalı davranış analizi (UDA) yaklaşımlarına dayalı unsurları içeren Doğal Öğretim Yöntemleri (fırsat öğretimi, oyun temelli öğretim, gömülü öğretim ve temel tepki öğretimi ağırlıklı öğretim stratejileri) ve özellikle akademik&bilişsel beceri öğretimlerinde oyun temelli ve yapılandırılmış ayrık denemeli öğretim (ADÖ) sıklıklar kullanılmaktadır.
Bu tür programlarda amaç, yaratılan olumlu öğretim ortamında, eğlendirerek eğitim sunmak ve erken eğitimle çocukların gelişimlerine destekte bulunmaktır.
Temel Özellikler:
Alanda yetişmiş eğitmenler tarafından en az altı ay boyunca, haftanın beş-yedi günü, günde dört-altı saat olmak üzere haftada toplam 30-40 saat ayrık denemeli öğretim formatında bire-bir öğretim yapılması planlanmaktadır. Gelişim doğrultusunda, eğitim oyun gruplarında ve kaynaştırma ortamlarında sürdürülmektedir. Ayrıca doğal öğretim yöntemleri (fırsat öğretimi), etkinlik temelli öğretim gibi farklı yöntemler kullanılmaktadır.
Oyun ve etkileşime dayalı uygulamalara öncelikli yer verilmektedir.
Bir öğretim oturumunun çok sayıda iki-beş dakikalık ayrık denemeli öğretim sunumu ile bu sunumlar arasında bir-iki dakikalık oyun aralarından oluşması; ayrıca, öğretim oturumları arasında yaklaşık 15 dakikalık araların olması sağlanmaktadır.
Otizme özgü hedefleri içeren geniş kapsamlı ve bireyselleştirilmiş eğitim programları hazırlanmaktadır.
Yürütülecek ev-temelli programda, otizme özgü bir müfredat olan OÇİDEP müfredatı ve Lovaas (2003) EYDE müfredatı kullanılacaktır. OÇİDEP müfredatının yanı sıra, öğrenci değerlendirme sonuçları ve öğrenci gelişimi bağlamında öğrencinin müfredatına program danışmanının kendi alan deneyimleri doğrultusunda oluşturduğu beceri kontrol listesinden, farklı erken eğitim programlarından (örneğin, Küçük Adımlar Erken Eğitim Programı) ve normal gelişim gösteren çocuklara özgü değerlendirme listelerinden yeni hedef beceriler alınacaktır.
Temel Beceriler I:
Temel Taklit Becerileri (Nesneli ve nesnesiz taklit, küçük kas taklidi, yüz hareketlerinin taklidi)
Temel Eşleme Becerileri (Üç boyutlu, iki boyutlu eş-eş olmayan nesneleri eşleme, renk ve şekil eşleme, sınıflama)
Temel Alıcı Dil Becerileri (Tek basamaklı)
Temel Oyun Becerileri (Puzzel, şekil kutusu, araba, top, bebek ve sofra hazırlama, okul öncesi oyunlar)
Temel Beceriler II:
İfade Edici Dil Becerileri (Fırsat öğretimi ve/veya PECS)
Seçim Yapma (Önkoşul: Temel dikkat ve etkinliğe katılım becerilerini edinmiş olmak)
İki Basamaklı Taklit Becerileri (Önkoşul: Temel taklit becerilerini edinmiş olmak)
Sınıflama (Önkoşul: Temel eşleme becerilerini edinmiş olmak)
İki Ve Üç Basamaklı Alıcı Dil Becerileri (Önkoşul: Temel alıcı dil becerilerini edinmiş olmak)
Basit El Becerileri (Önkoşul: Küçük kas becerilerinin taklidinde belirli bir ilerleme göstermiş olmak. Blok dizaynı, basit çizimler vb.)
Basit Öz Bakım Becerileri (Önkoşul: Temel taklit becerilerini edinmiş olmak)
Orta Düzey Beceriler I:
Sözel Taklit Becerileri (Önkoşul: Temel dikkat ve etkinliğe katılım becerileri ile temel taklit ve eşleme becerilerini edinmiş olmak)
Adı Söylenen Nesneyi Belirleme (Önkoşul: Temel Beceriler I ve II'de yer alan eşleme, sınıflama, taklit ve alıcı dil becerilerini edinmiş olmak)
Adı Söylenen Davranışı Belirleme (Önkoşul: Temel Beceriler I ve II'de yer alan eşleme, sınıflama, taklit ve alıcı dil becerilerini edinmiş olmak; adı söylenen en az 15 nesneyi belirleyebilmek)
Karmaşık El Becerileri (Önkoşul: Küçük kas becerilerinin taklidinde belirli bir ilerleme göstermiş olmak; bloklarla oynama ve çizim yapma becerilerini edinmiş olmak)
Karmaşık Öz Bakım Becerileri (Önkoşul: İki ve üç basamaklı taklit becerilerini edinmiş olmak)
Ortak Dikkat (Önkoşul: İki ve üç basamaklı taklit becerilerini edinmiş olmak)
Orta Düzey Beceriler II:
Nesneyi Adını Söyleyerek Belirleme (Önkoşul: Adı söylenen en az 15 nesneyi belirleyebilmek)
Davranışı Adını Söyleyerek Belirleme (Önkoşul: Adı söylenen en az 15 davranışı belirleyebilmek)
Renk, Şekil Ve Boyut Kavramları (Önkoşul: Renk ve şekil eşleme becerilerini edinmiş olmak; adı söylenen en az 15 nesneyi belirleyebilme)
Yapılan araştırmalar, OÇİDEP tarzı programlara en az iki yıl süreyle devam eden otizmli çocukların yaklaşık yarısının ileriki yıllarda normal eğitim ortamlarına devam edebildiklerini ve toplumsal yaşama katılabildiklerini göstermektedir.
OÇİDEP (Otistik Çocuklar İçin Davranışsal Eğitim Programı):
OÇİDEP, Lovaas Programına dayalı olarak ve WEAP (Wisconsin Early Autism Project) gözlemleri sonucunda geliştirilmiş, 2006 yılından bu yana sınırlı sayıda çocukla Türkiye’de yürütülmekte olan bir EYDE programıdır.
Dünyadaki ve Türkiye'deki Durum:
EYDE uygulamaları başta ABD olmak üzere pek çok ülkede uzun yıllardır yürütülmekte olup, bu uygulamaların otizm tanılı çocuklar üzerinde yarattığı etkilere ilişkin çok sayıda deneysel araştırma bulgusu mevcuttur. Öte yandan, Türkiye’de bu tür uygulamaların alanyazında önerildiği biçimde sistematik olarak yürütülmesi çalışmaları ancak son yıllarda başlamıştır.
OÇİDEP bu konuda öncü bir programdır ve programa katılan ilk çocuklar üzerinde gözlenen etkilerin, alanyazın bulgularıyla uyumlu olduğu düşünülmektedir.
OÇİDEP'te her çocuk kendi hızınca ilerlemektedir.
Örneğin, Berker kuruma dayalı OÇİDEP’e Eylül 2006’da, 4:7 yaşındayken başlamıştır. İlk üç ay haftada 30 saat, izleyen dokuz ay haftada 20 saat OÇİDEP eğitimi almıştır. Programın ilk yılında çalışılan beceri alanları; eşlemenin yedi alt alanı, sınıflama, sözel olmayan taklidin ilk üç alt alanı ve alıcı dildir. Berker’in programda orta düzeyde bir ilerleme gösterdiği düşünülmektedir. Üçüncü yılın başında bir OÇEM sınıfına devam etmeye başlamıştır.
Öte yandan Ömer eve dayalı OÇİDEP’e Ocak 2008’de, 2:4 yaşındayken başlamıştır. İlk yedi ay haftada 25 saat, izleyen dokuz ay haftada 20 saat OÇİDEP eğitimi almıştır. Programın ilk yılında çalışılan beceri alanları; eşlemenin dört alt alanı, sözel olmayan taklidin ilk üç alt alanı, alıcı dil, oyun, özbakım ve sözel ifade edici dildir. Ömer programda ve program dışında çok büyük ilerlemeler göstermiştir. Programın ikinci yılında çevresindekilerle doğal sosyal etkileşimlerde bulunmaya, sembolik oyun oynamaya ve spontan cümlelerle konuşmaya başlamıştır. Ömer programın üçüncü ayında haftada 1,5 saat oyun grubuna, programın dokuzuncu ayında ise hafta içi her gün yarım gün okulöncesi eğitime devam etmeye başlamıştır. İkinci yılın sonunda OÇİDEP'den mezun olmuş ve Eylül 2010'da hiç bir özel eğitim desteği olmaksızın anasınıfına başlamıştır.
Not: Yukarıda belirtilen isimler çocukların gerçek isimleri değildir.
Alanyazında Lovaas (1987) tarafından gerçekleştirilen ilk araştırmanın bulguları, en az iki yıl, haftada 40 saat erken ve yoğun davranışsal eğitim alan deney grubundaki çocukların, daha az yoğun davranışsal eğitim alan ve bu tür bir eğitim almayan kontrol gruplarındaki çocuklara göre önemli kazanımları olduğunu göstermiştir. Deney grubundaki çocukların %47’si normal zeka sınırlarına ulaşmış ve normal işlevler göstermişler; ayrıca, kaynaştırma ortamlarında eğitim almaya başlamışlardır. Bu grubun %40’ı hafif düzeyde, %10’u ise ileri düzeyde zihinsel yetersizlik göstermeye devam etmişlerdir. Bu araştırmanın kalıcılık çalışmasında da deney grubundaki çocukların aynı kazanımları sürdürmekte oldukları bildirilmiştir (McEachin ve diğ., 1993).
Erken ve yoğun davranışsal eğitim alan farklı grupların karşılaştırıldığı yarı-deneysel olarak gerçekleştirilmiş diğer araştırmaların bulguları da tutarlı bir şekilde deney gruplarındaki çocukların zeka, dil ve uyumsal becerilerinde önemli ve kalıcı ilerlemeler olduğunu göstermiştir. Ayrıca, bazı çocukların otizm belirtilerinin şiddetinde azalma olduğu, desteksiz ya da değişen oranlarda desteklerle kaynaştırma ortamlarında eğitim almaya başladıkları da bulgular arasındadır (Birnbrauer ve Leach, 1993; Cohen ve diğ., 2006; Eikeseth ve diğ., 2002; 2007; Howard ve diğ., 2005).
Araştırma gruplarının yansız olarak atandığı iki farklı tam-deneysel araştırma da, erken ve yoğun davranışsal eğitimin etkililiğini göstermiştir. Smith ve diğ. (2000) 42 aylıktan küçük çocuklardan oluşan yoğun davranışsal eğitim grubu ile aile eğitimi alan grubu karşılaştırmışlardır. Bulgular, deney grubundaki çocukların zeka, görsel-uzamsal beceriler, dil ve akademik becerilerde daha yüksek performans gösterdiklerini ortaya koymuştur. Sallows ve Graupner (2005) ise, erken ve yoğun danışmanlık hizmeti alan klinik-yönlendirmeli grupla daha az danışmanlık hizmeti alan ebeveyn-yönlendirmeli grup tarafından sunulan yoğun davranışsal eğitim gruplarındaki 42 aylıktan küçük çocukları karşılaştırmışlardır. Bulgular, her iki gruptaki çocuklarda da zeka, dil, uyumsal, sosyal ve akademik beceri puanlarında artış olduğunu gösterirken, iki grup arasında önemli bir farklılığa rastlanmamıştır. Ek olarak; uygulama öncesi taklit, dil ve sosyal beceri düzeylerinin uygulama sonuçlarını etkileyen değişkenler olduğu da vurgulanmıştır.
Oçidep Nedir ?
OÇİDEP (Otistik Çocuklar İçin Davranışsal Eğitim Programı) OÇİDEP (Otistik Çocuklar İçin Davranışsal Eğitimi Dr. Lovaas tarafından UDA (Uygulamalı Davranış Analizi) temelinde geliştirilmiştir. Yaklaşık elli yıllık uygulama deneyimi ve ayrıntılı yazılı kaynakları ile bilimsel dayanağı en fazla olan programlardan biridir. EYDE, Uygulamalı davranış analizi (UDA) ilkeleri temelinde geliştirilmiş olan Erken Yoğun Davranışsal Eğitim (EYDE), OSB tanılı bireylerin eğitimlerinde kullanılan bilimsel dayanaklı bir uygulamadır. OÇİDEP PROGRAMI Program her çocuk için bir koordinatör, bir danışman ve iki eğitmen aracılığıyla uygulanır. Eğitmenlerin çocuklarla yürüttükleri bire-bir OÇİDEP çalışmaları, danışmanlar tarafından haftalık olarak izlenir ve yönlendirilir. Ayrıca koordinatör danışmanlarıyla yaptığı haftalık koordinasyon toplantılarıyla ve aylık eğitim ziyaretleriyle her çocuğun programını yakından takip eder. EYDE (Erken ve Yoğun Davranışsal Eğitim): EYDE, UDA (Uygulamalı Davranış Analizi) ilkelerine dayalı çeşitli öğretim tekniklerinin sistematik kullanımıyla otistik özellikler gösteren çocuklara çeşitli beceriler kazandırmak amacıyla Lovaas tarafından geliştirilmiş, bilimsel dayanaklı bir uygulamadır. UDA ile ilgili daha fazla bilgi için bakınız: UDA (Uygulamalı Davranış Analizi) ABA (Applied Behavior Analysis) EYDE ile ilgili daha fazla bilgi için bakınız: EIBI (Early and Intensive Behavioral Intervention) OÇİDEP (Otistik Çocuklar İçin Davranışsal Eğitim Programı): OÇİDEP, Lovaas Programına dayalı olarak ve WEAP (Wisconsin Early Autism Project) gözlemleri sonucunda geliştirilmiş, 2006 yılından bu yana sınırlı sayıda çocukla Türkiye’de yürütülmekte olan bir EYDE programıdır. Dünyadaki veTürkiye'deki Durum: EYDE uygulamaları başta ABD olmak üzere pek çok ülkede uzun yıllardır yürütülmekte olup, bu uygulamaların otizm tanılı çocuklar üzerinde yarattığı etkilere ilişkin çok sayıda deneysel araştırma bulgusu mevcuttur. Öte yandan, Türkiye’de bu tür uygulamaların alanyazında önerildiği biçimde sistematik olarak yürütülmesi çalışmaları ancak son yıllarda başlamıştır. OÇİDEP bu konuda öncü bir programdır ve programa katılan ilk çocuklar üzerinde gözlenen etkilerin, alanyazın bulgularıyla uyumlu olduğu düşünülmektedir. ERKEN YOĞUN DAVRANIŞSAL EĞİTİM PROGRAMI VE PROGRAM İÇERİĞİ Uygulamalı davranış analizi (UDA), otizm spektrum bozukluğu olan pek çok çocukta önemli gelişmeler sağladığı pek çok araştırma bulgusuyla desteklenmiş bilimsel dayanaklı bir yaklaşımdır. Eğitim ortamlarında, UDA ilkelerine dayalı olarak geliştirilmiş çeşitli yöntemlerle (ayrık denemeli öğretim, fırsat öğretimi, etkinlik çizelgeleriyle öğretim, yanlışsız öğretim vb.) öğretim yapılmaktadır. Bu davranışsal uygulamaların en bilinenlerinden biri Ivar Lovaas (1981, 2003) tarafından geliştirilmiş olan erken yoğun davranışsal uygulamadır (EYDE) (EIBI-Early Intensive Behavioral Intervention). EYDE programlarıyla otizm spektrum bozukluğu tanılı pek çok çocukta çok önemli gelişmeler sağlanmaktadır. Ayrıca bazı çocukların otizm belirtilerinin şiddetinde azalma olmakta, bazılarıysa otizm tanı ölçütlerinden kurtulmaktadır. Bunların dışında, erken yoğun davranışsal uygulamaya katılan çocukların, kaynaştırma ortamlarında eğitim almaya başladıkları da bildirilmektedir. (Lovaas, 2003; Virues-Ortega ve Rodriquez, 2013). EYDE programları son yıllarda, oyun temelli-EYDE olarak sürdürülmektedir. Ayrıca, gelişimsel yaklaşım ve uygulamalı davranış analizi (UDA) yaklaşımlarına dayalı unsurları içeren Doğal Öğretim Yöntemleri (fırsat öğretimi, oyun temelli öğretim, gömülü öğretim ve temel tepki öğretimi ağırlıklı öğretim stratejileri) ve özellikle akademik&bilişsel beceri öğretimlerinde oyun temelli ve yapılandırılmış ayrık denemeli öğretim (ADÖ) sıklıklar kullanılmaktadır. Bu tür programlarda amaç, yaratılan olumlu öğretim ortamında, eğlendirerek eğitim sunmak ve erken eğitimle çocukların gelişimlerine destekte bulunmaktır. Temel Özellikler: Alanda yetişmiş eğitmenler tarafından en az altı ay boyunca, haftanın beş-yedi günü, günde dört-altı saat olmak üzere haftada toplam 30-40 saat ayrık denemeli öğretim formatında bire-bir öğretim yapılması planlanmaktadır. Gelişim doğrultusunda, eğitim oyun gruplarında ve kaynaştırma ortamlarında sürdürülmektedir. Ayrıca doğal öğretim yöntemleri (fırsat öğretimi), etkinlik temelli öğretim gibi farklı yöntemler kullanılmaktadır. Oyun ve etkileşime dayalı uygulamalara öncelikli yer verilmektedir. Bir öğretim oturumunun çok sayıda iki-beş dakikalık ayrık denemeli öğretim sunumu ile bu sunumlar arasında bir-iki dakikalık oyun aralarından oluşması; ayrıca, öğretim oturumları arasında yaklaşık 15 dakikalık araların olması sağlanmaktadır. Otizme özgü hedefleri içeren geniş kapsamlı ve bireyselleştirilmiş eğitim programları hazırlanmaktadır. Yürütülecek ev-temelli programda, otizme özgü bir müfredat olan OÇİDEP müfredatı ve Lovaas (2003) EYDE müfredatı kullanılacaktır. OÇİDEP müfredatının yanı sıra, öğrenci değerlendirme sonuçları ve öğrenci gelişimi bağlamında öğrencinin müfredatına program danışmanının kendi alan deneyimleri doğrultusunda oluşturduğu beceri kontrol listesinden, farklı erken eğitim programlarından (örneğin, Küçük Adımlar Erken Eğitim Programı) ve normal gelişim gösteren çocuklara özgü değerlendirme listelerinden yeni hedef beceriler alınacaktır. Temel Beceriler I: Temel Taklit Becerileri (Nesneli ve nesnesiz taklit, küçük kas taklidi, yüz hareketlerinin taklidi) Temel Eşleme Becerileri (Üç boyutlu, iki boyutlu eş-eş olmayan nesneleri eşleme, renk ve şekil eşleme, sınıflama) Temel Alıcı Dil Becerileri (Tek basamaklı) Temel Oyun Becerileri (Puzzel, şekil kutusu, araba, top, bebek ve sofra hazırlama, okul öncesi oyunlar) Temel Beceriler II: İfade Edici Dil Becerileri (Fırsat öğretimi ve/veya PECS) Seçim Yapma (Önkoşul: Temel dikkat ve etkinliğe katılım becerilerini edinmiş olmak) İki Basamaklı Taklit Becerileri (Önkoşul: Temel taklit becerilerini edinmiş olmak) Sınıflama (Önkoşul: Temel eşleme becerilerini edinmiş olmak) İki Ve Üç Basamaklı Alıcı Dil Becerileri (Önkoşul: Temel alıcı dil becerilerini edinmiş olmak) Basit El Becerileri (Önkoşul: Küçük kas becerilerinin taklidinde belirli bir ilerleme göstermiş olmak. Blok dizaynı, basit çizimler vb.) Basit Öz Bakım Becerileri (Önkoşul: Temel taklit becerilerini edinmiş olmak) Orta Düzey Beceriler I: Sözel Taklit Becerileri (Önkoşul: Temel dikkat ve etkinliğe katılım becerileri ile temel taklit ve eşleme becerilerini edinmiş olmak) Adı Söylenen Nesneyi Belirleme (Önkoşul: Temel Beceriler I ve II'de yer alan eşleme, sınıflama, taklit ve alıcı dil becerilerini edinmiş olmak) Adı Söylenen Davranışı Belirleme (Önkoşul: Temel Beceriler I ve II'de yer alan eşleme, sınıflama, taklit ve alıcı dil becerilerini edinmiş olmak; adı söylenen en az 15 nesneyi belirleyebilmek) Karmaşık El Becerileri (Önkoşul: Küçük kas becerilerinin taklidinde belirli bir ilerleme göstermiş olmak; bloklarla oynama ve çizim yapma becerilerini edinmiş olmak) Karmaşık Öz Bakım Becerileri (Önkoşul: İki ve üç basamaklı taklit becerilerini edinmiş olmak) Ortak Dikkat (Önkoşul: İki ve üç basamaklı taklit becerilerini edinmiş olmak) Orta Düzey Beceriler II: Nesneyi Adını Söyleyerek Belirleme (Önkoşul: Adı söylenen en az 15 nesneyi belirleyebilmek) Davranışı Adını Söyleyerek Belirleme (Önkoşul: Adı söylenen en az 15 davranışı belirleyebilmek) Renk, Şekil Ve Boyut Kavramları (Önkoşul: Renk ve şekil eşleme becerilerini edinmiş olmak; adı söylenen en az 15 nesneyi belirleyebilme) Yapılan araştırmalar, OÇİDEP tarzı programlara en az iki yıl süreyle devam eden otizmli çocukların yaklaşık yarısının ileriki yıllarda normal eğitim ortamlarına devam edebildiklerini ve toplumsal yaşama katılabildiklerini göstermektedir. OÇİDEP (Otistik Çocuklar İçin Davranışsal Eğitim Programı): OÇİDEP, Lovaas Programına dayalı olarak ve WEAP (Wisconsin Early Autism Project) gözlemleri sonucunda geliştirilmiş, 2006 yılından bu yana sınırlı sayıda çocukla Türkiye’de yürütülmekte olan bir EYDE programıdır. Dünyadaki ve Türkiye'deki Durum: EYDE uygulamaları başta ABD olmak üzere pek çok ülkede uzun yıllardır yürütülmekte olup, bu uygulamaların otizm tanılı çocuklar üzerinde yarattığı etkilere ilişkin çok sayıda deneysel araştırma bulgusu mevcuttur. Öte yandan, Türkiye’de bu tür uygulamaların alanyazında önerildiği biçimde sistematik olarak yürütülmesi çalışmaları ancak son yıllarda başlamıştır. OÇİDEP bu konuda öncü bir programdır ve programa katılan ilk çocuklar üzerinde gözlenen etkilerin, alanyazın bulgularıyla uyumlu olduğu düşünülmektedir. OÇİDEP'te her çocuk kendi hızınca ilerlemektedir. Örneğin, Berker kuruma dayalı OÇİDEP’e Eylül 2006’da, 4:7 yaşındayken başlamıştır. İlk üç ay haftada 30 saat, izleyen dokuz ay haftada 20 saat OÇİDEP eğitimi almıştır. Programın ilk yılında çalışılan beceri alanları; eşlemenin yedi alt alanı, sınıflama, sözel olmayan taklidin ilk üç alt alanı ve alıcı dildir. Berker’in programda orta düzeyde bir ilerleme gösterdiği düşünülmektedir. Üçüncü yılın başında bir OÇEM sınıfına devam etmeye başlamıştır. Öte yandan Ömer eve dayalı OÇİDEP’e Ocak 2008’de, 2:4 yaşındayken başlamıştır. İlk yedi ay haftada 25 saat, izleyen dokuz ay haftada 20 saat OÇİDEP eğitimi almıştır. Programın ilk yılında çalışılan beceri alanları; eşlemenin dört alt alanı, sözel olmayan taklidin ilk üç alt alanı, alıcı dil, oyun, özbakım ve sözel ifade edici dildir. Ömer programda ve program dışında çok büyük ilerlemeler göstermiştir. Programın ikinci yılında çevresindekilerle doğal sosyal etkileşimlerde bulunmaya, sembolik oyun oynamaya ve spontan cümlelerle konuşmaya başlamıştır. Ömer programın üçüncü ayında haftada 1,5 saat oyun grubuna, programın dokuzuncu ayında ise hafta içi her gün yarım gün okulöncesi eğitime devam etmeye başlamıştır. İkinci yılın sonunda OÇİDEP'den mezun olmuş ve Eylül 2010'da hiç bir özel eğitim desteği olmaksızın anasınıfına başlamıştır. Not: Yukarıda belirtilen isimler çocukların gerçek isimleri değildir. Alanyazında Lovaas (1987) tarafından gerçekleştirilen ilk araştırmanın bulguları, en az iki yıl, haftada 40 saat erken ve yoğun davranışsal eğitim alan deney grubundaki çocukların, daha az yoğun davranışsal eğitim alan ve bu tür bir eğitim almayan kontrol gruplarındaki çocuklara göre önemli kazanımları olduğunu göstermiştir. Deney grubundaki çocukların %47’si normal zeka sınırlarına ulaşmış ve normal işlevler göstermişler; ayrıca, kaynaştırma ortamlarında eğitim almaya başlamışlardır. Bu grubun %40’ı hafif düzeyde, %10’u ise ileri düzeyde zihinsel yetersizlik göstermeye devam etmişlerdir. Bu araştırmanın kalıcılık çalışmasında da deney grubundaki çocukların aynı kazanımları sürdürmekte oldukları bildirilmiştir (McEachin ve diğ., 1993). Erken ve yoğun davranışsal eğitim alan farklı grupların karşılaştırıldığı yarı-deneysel olarak gerçekleştirilmiş diğer araştırmaların bulguları da tutarlı bir şekilde deney gruplarındaki çocukların zeka, dil ve uyumsal becerilerinde önemli ve kalıcı ilerlemeler olduğunu göstermiştir. Ayrıca, bazı çocukların otizm belirtilerinin şiddetinde azalma olduğu, desteksiz ya da değişen oranlarda desteklerle kaynaştırma ortamlarında eğitim almaya başladıkları da bulgular arasındadır (Birnbrauer ve Leach, 1993; Cohen ve diğ., 2006; Eikeseth ve diğ., 2002; 2007; Howard ve diğ., 2005). Araştırma gruplarının yansız olarak atandığı iki farklı tam-deneysel araştırma da, erken ve yoğun davranışsal eğitimin etkililiğini göstermiştir. Smith ve diğ. (2000) 42 aylıktan küçük çocuklardan oluşan yoğun davranışsal eğitim grubu ile aile eğitimi alan grubu karşılaştırmışlardır. Bulgular, deney grubundaki çocukların zeka, görsel-uzamsal beceriler, dil ve akademik becerilerde daha yüksek performans gösterdiklerini ortaya koymuştur. Sallows ve Graupner (2005) ise, erken ve yoğun danışmanlık hizmeti alan klinik-yönlendirmeli grupla daha az danışmanlık hizmeti alan ebeveyn-yönlendirmeli grup tarafından sunulan yoğun davranışsal eğitim gruplarındaki 42 aylıktan küçük çocukları karşılaştırmışlardır. Bulgular, her iki gruptaki çocuklarda da zeka, dil, uyumsal, sosyal ve akademik beceri puanlarında artış olduğunu gösterirken, iki grup arasında önemli bir farklılığa rastlanmamıştır. Ek olarak; uygulama öncesi taklit, dil ve sosyal beceri düzeylerinin uygulama sonuçlarını etkileyen değişkenler olduğu da vurgulanmıştır.